MONTREAL HAKKINDA

Quebec eyaleti sınırları içerisinde yer alan Montreal, 3,800.000 kişilik nüfusu ile Kanada’nın en kalabalık ikinci şehri olma özelliğine sahiptir. Saint Lawrance ve Ottawa nehirlerinin kesiştiği bir noktada, adını aldığı Mount Royal (Kutsal Dağ/Kraliyet Dağı)’in çevresinde kurulmuştur. Montreal, dünyada Fransızcanın en çok kullanıldığı ve konuşulduğu ikinci şehirdir. Sanayi Devrimi döneminde şehirleşmeye başlayan Montreal, oldukça şık ve modern bir görünüme sahiptir. Montreal’in dar ve sık yapılı ara sokakları, kendisine tipik bir Fransız kasabası havası katmaktadır. Öyle ki kendisine “Kuzey Amerika’nın Paris’i” yakıştırması yapılmaktadır. Fransız mimarisi etkisinin fazlasıyla hissedildiği, doğal yaşam ile şehir hayatının iç içe olduğu Montreal şehri, Amerika kıtasının en Avrupai şehri olarak nitelendirilmektedir. Dünyada yalnızca 11 kente verilmiş olan “UNESCO City of Design” (Kent Tasarımı) ödülüne sahiptir.

MONTREAL TARİHİ

Yapılan arkeolojik çalışmalara ve bulunan kalıntılara göre Montreal şehrinin kökeni 4,000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Saint Lawrence Iroquoians isimli topluluk Fransızların bölgeye gelmesinden yaklaşık iki yüzyıl önce Mount-Royal dağı eteklerinde Hochelaga isimli köyü inşa etmişlerdir. Fransız kaşif Jacques Cartier, 2 Ekim 1535’te burayı ziyaret ettiğinde bölgede tahminen 1,000 civarında insanın yaşadığını belirtmiştir. İngilizlerin 1760 yılındaki işgaline kadar Montreal ve Kanada bölgesi, küçük bir Fransız kolonisi olarak varlığını sürdürmüştür. 1860 yılına gelindiğinde Montreal, British North America bölgesinin en büyük belediyesi olmakla birlikte Kanada’nın ekonomi ve kültür merkezi konumundaydı. Sanayi Devrimi ile birlikte açılan fabrikalar, yapılan demiryolları, köprüler ve limanlar Montreal’i önemli bir merkez haline getirdi. Ülkenin bağımsızlığını ilan etmesinin ardından her ne kadar Toronto kadar gelişip büyümese de, yıllar içerisinde kültürel ve ticari nedenler dolayısıyla nüfusu artmaya devam etti ve günümüzdeki halini aldı.

MONTREAL’DE DİL EĞİTİMİ

Yalnızca Kanada’nın değil, Kuzey Amerika’nın en önemli şehirlerinden biri olan Montreal’de dil eğitimi almak oldukça avantajlıdır. Fransızca ve İngilizce dillerinin yoğun olarak konuşulduğu bu şehirde hem Kanada kültürünü hem de Fransız kültürünü yakından tanıma şansına sahip olacaksınız. Fazlasıyla turistik bir şehir olan Montreal, Kanada’da dil eğitimi almak isteyen öğrenciler için en cazip destinasyonlardan biridir. Dil eğitimi alırken aynı zamanda eğlenmek ve yeni maceralar keşfetmek isteyen öğrenciler için şehirde kültür, sanat ve spor etkinlikleri dışında gezilecek birçok yer bulunmaktadır. Kanada’nın ve dünyanın birçok farklı bölgesinden öğrencilerin eğitim almak amacıyla geldiği Montreal’de Dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olarak kabul edilen McGill University de dahil olmak üzere dört adet üniversite ve birçok kolej bulunmaktadır.

MONTREAL COĞRAFYASI VE İKLİMİ

Quebec eyaletinin güneybatısında, St. Lawrance ve Ottawa nehirlerinin kesiştiği bölgede yer alan Montreal şehri, Atlas Okyanusu ve Büyük Göller’i birbirine bağlaması nedeniyle bölgenin önemli bir liman ve ticaret şehridir. Kanada’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi Montreal de oldukça sulak ve verimli bir arazi üzerine kurulmuştur. Karasal iklimin hakim olduğu şehirde yaz ayları ılık ve sıcak bir şekilde geçerken kış ayları oldukça soğuktur. Montreal’de her yıl ortalama 5 ay civarında süren ve oldukça sert geçen kış aylarından etkilenmemek ve hayatı sekteye uğratmamak amacıyla yapılmış bir yeraltı kenti bulunmaktadır. Yaklaşık 32 kilometre uzunluğu ile Dünyanın en büyük yeraltı kenti ünvanına sahip olan bu kent, kış aylarında, gündüz vakti ortalama 500,000 ziyaretçiye sahiptir. Yaklaşık 2,000 adet mağaza ve onlarca alışveriş merkezinin bulunduğu bu ünlü yeraltı kenti metro hatları ile bağlantılıdır. Bazı otellerin bile doğrudan bu yeraltı şehrinden girişleri bulunmaktadır.

GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Kanada’nın en büyük ikinci şehri olan Montreal, hem tarihi hem de kültürel açıdan oldukça zengin ve popüler bir şehirdir. Çeşitli etkinliklerin, park ve bahçelerin ve mimari yapıların bolca bulunduğu bu liman şehrinde dil eğitimi alırken mutlaka görülmesi gereken yerleri aşağıda sizinle paylaşıyoruz;

Old Montreal (Vieux-Montréal)
Uzun yıllar boyunca Kanada’nın merkezi olan Montreal, Kuzey Amerika’nın en tarihi bölgesi olarak betimlenmektedir. Kuzey Amerika bölgesinin en eski yapıları ve caddeleri bu bölgede bulunuyor. Old Montreal bölgesinde 17. Yüzyıldan kalan ve orijinali korunmuş tarihi binalara rastlanabilmektedir. Bankaların genel merkez binaları, en eski caddelerden biri Saint Jacques Street, Montreal Belediye Sarayı, Notre-Dame-de-Bon-Secours Şapeli ve daha birçok tarihi bina Old Montreal’de.

Old Port
Montreal’in St. Lawrance nehri kıyısında bulunan bölümünde yer alan Old Port, ilk kez 1600’lü yıllarda kullanılmıştır. Muhteşem manzarası ve sakinliği ile bilinen Old Port bölgesi, geniş bir bölge olmasından dolayı birçok kültür ve sanat etkinliği için de tercih edilen bir alandır.

Montreal Botanik Bahçesi (Jardin de Botanique Montréal)
Muhteşem bir doğaya sahip olan Montreal Botanik Bahçesi, içerisinde bulunan göller, çeşit çeşit bitki ve ağaçlar ve özenle yapılmış olan peyzaj düzenlemesi ile Montreal şehrinin en önemli noktalarından biridir. Turistlerin ve yerel halkın dinlenmeye, kitap okumaya, yürüyüşler yapmaya gittiği botanik park, içerisinde barındırdığı bitki çeşitliliği ile dünyanın en önemli parkları arasında gösterilmektedir.

Mount(Mont) Royal
Montreal şehrine ismini veren, küçük bir tepe olan Mount Royal, aynı zamanda Kraliyet Dağı olarak da anılmaktadır. Yılın her mevsimi görülmeye değer farklı bir manzaraya sahip olan Mount Royal, içerisinde birçok yürüyüş parkuru, piknik alanları ve kayak bölgesini barındırmaktadır. Yürüyerek, bisikletle ya da araba ile çıkılan bu park, her yıl yüzbinlerce turisti ağırlamaktadır.

Notre-Dame Bazilikası
1830 yılında hizmete açılan kilise Neo-Gotik mimari tarzını yansıtan yapısıyla, James O’Donnell ve François Baillairge tarafından tasarlanmıştır. İç tavanı derin mavi ve altın yıldızlarla süslenmiş olan yapı Roma Katolik kilisesi olarak kurulmuş ve halen hizmet vermektedir. Kırmızı, mor, gümüş ve altın renkli alanları, ahşap oymaları ve onlarca dini heykelle doludur. Montreal’in manevi sembollerinden biri haline gelen yapıyı görmeden bölgeden ayrılmamalısınız.

Montreal Güzel Sanatlar Müzesi
Kanada’nın en önemli müzelerinden biri olan Montreal Güzel Sanatlar Müzesi ayrıca Montreal’in en büyük müzesi konumundadır. İçerisindeki sergilerde toplamda 41 bin eseri bulunan müze, yılda 1 milyonun üzerinde ziyaretçi almaktadır. 1860 yılından bu yana insanları güzel sanatlara yönlendirmek amacıyla kurulan müze sulu ve yağlı boya resimleri, tasarımlar ve birçok farklı sanat eserine ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda bağışlanan sanat eserleri bakımından ülkenin en fazla bağış yapılan müzesi konumundadır.

Yeraltı Şehri (Undergraund City)
Montreal şehir merkezinde, uzun ve oldukça sert geçen kış aylarından etkilenmemek ve hayatı sekteye uğratmamak amacıyla yapılmış bir yeraltı kenti bulunmaktadır. Yaklaşık 32 kilometre uzunluğu ile Dünyanın en büyük yeraltı kenti ünvanına sahip olan bu yapı, kış aylarında, gündüz vakti ortalama 500,000 ziyaretçiye sahiptir. Yaklaşık 2,000 adet mağaza ve onlarca alışveriş merkezinin bulunduğu bu ünlü yeraltı kenti metro hatları ile bağlantılıdır. Bazı otellerin bile doğrudan bu yeraltı şehrinden girişleri bulunmaktadır.

Jardin Botanique
1976 yılındaki olimpiyatlar için hazırlanan Parc Olympique içerisinde düzenlenen Jardin Botanique, çeşitli orkideler, tropikal bitkiler, yağmur ormanları saçakları gibi pek çok egzotik bitkiyi bünyesinde barındıran bir botanik parkıdır.

MONTREAL’DE ULAŞIM

Kanada’da Toronto’dan sonraki en büyük ikinci şehir olan Montreal’de oldukça gelişmiş bir ulaşım ağı mevcuttur. Şehir içi ulaşımda en sık tercih edilen araç bisiklettir. Şehrin hemen hemen her yerinde birçok düzenli bisiklet yolları bulunmaktadır. Arabası olan insanlar bile çoğunlukla arabalarını park edip gidecekleri yere bisikletle devam ederler. Ayrıca bu şehirde toplu taşıma ile ulaşım da çok kolaydır. Gelişmiş metro ağı sayesinde hemen hemen her bölgede en fazla 5 dakika uzaklıkta bir metro istasyonu bulmanız mümkündür. 25 yaşına kadar ayrı bir ücret sonrası için ayrı bir ücret şeklinde belirlenmiş toplu taşıma ücretlendirmesi söz konusudur. Aynı zamanda çok önemli detaylardan birisi de bu şehirde metro ve otobüslerin 24 saat boyunca hizmet vermesidir. Bu durum ulaşımı yerliler ve turistler için kesinlikle kolaylaştıran bir uygulamadır.

MONTREAL’DE YEME-İÇME KÜLTÜRÜ

Kuzey Amerika ve Avrupa kültürlerinin iç içe geçtiği Montreal, tüm özelliklerinde olduğu gibi mutfağında da oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Montreal’e gidince mutlaka tadılması gereken bazı lezzetler; kızartılmış hamurdan yapılan ve üzerine çikolata veya karamel sos benzeri tatlı malzemeleri dökülerek tüketilen Beaver Tails, Kanada’da hemen hemen her sokakta görebileceğiniz kadar meşhur bir ürün olan ve patates kızartmasının üzerine lor peyniri ve gravy sos dökülerek hazırlanan Poutine, yanında çay ve kahve ile birlikte tüketilirken Türk simidini andıran, üzerine pudra şekeri ve meyveler dökülerek tatlı olarak veya tuzlu bir şekilde tüketilen kızarmış hamur Bannock, kıyma, kremalı mısır ve patatesin buluşması ile ortaya çıkan Pate Chinois şeklinde sıralanabilir.