MÜNİH HAKKINDA

Münih Almanya’nın en büyük şehirleri arasında üçüncü sırada yer almaktadır. Bavyera eyaletinin en büyük şehri ve aynı zamanda da başkentidir. Almanca ismi München olan şehrin adı, eski dilde ‘’Keşişlerin yeri’’ anlamına gelmektedir ve bu yüzden armasında bir rahip sembolü bulunmaktadır. Kral Ludwig zamanından beri şehrin resmi renkleri olan siya ve altın sarısı, Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğunun renklerini simgelemektedir.

Almanya’nın olduğu kadar Avrupa’nın da önemli bir merkezi olan Münih, ülkesinin teknoloji başkenti olarak anılmaktadır. Bir araştırmaya göre dünyanın beşinci, Almanya’nın ise en yaşanabilir şehridir. Bu sıralamada başta gelmesi; kültür, sanat, finans, teknoloji, turizm ve eğitim açısından çok önemli bir merkez olma konumundan dolayıdır şüphesiz. 2008 yılındaki bir istatistiğe göre, Almanya’nın finans başkenti Frankfurt’tan sonra en yüksek kişi başına düşen gelire sahip şehirdir. Eğitim alanında dünyada önemli bir yere sahip ve üst düzey eğitimi konusunda uluslararası ünüyle öne çıkan Münih Teknik Üniversitesine ev sahipliği yapan şehir; BMW, MAN, Siemens gibi öncü firmaların merkezlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Bunun yanı sıra Google, Microsoft, IBM ve Intel gibi dünyada büyük pay sahibi olan ve tanınmış firmaların da Almanya ofisleri Münih’te bulunmaktadır. Yüksek yaşam standartlarına sahip olan şehir, teknolojisi, müzeleri, sanat kurumları, eğitim kurumları, birası ve ünlü festivalleriyle ön plana çıkmaktadır.

MÜNİH’İN TARİHİ

Bulunan en eski belgeler MS 1158 yılına dayandığından dolayı şehrin kuruluşu bu tarih olarak kabul edilmiştir. Bu eski kentin kuruluşunun kesin bir tarihi olmasa da Benediktin keşişleri tarafından kurulduğu bilinmektedir. Münih’in resmi olarak bir şehir haline gelmesi ise bu tarihten yaklaşık 20 yıl sonra olmuştur. Şehrin gelirini arttırarak daha güçlü bir hale gelmesine neden olan kişi ise 1328 yılında Roma-Cermen İmparatorluğunun başına geçen Loius IV olmuştur. Münih 15. Yüzyılda gotik sanatının etkisine girmiştir ve şehir merkezi büyütülerek gotik yapıyı barındıran birçok mimari inşa edilmiştir. Bu mimarilerin en büyük örneği ise 1468 yılında inşasına başlanan ve 20 yılda tamamlanan, aynı zamanda şehrin en büyük katedrali olan Frauenkirsche’dir.

Münih, tuz ticareti için oluşturulan ticaret yollarında uzun yıllar boyunca önemli bir durak vazifesi görmüştür. 1632 yılında İsveç tarafından işgal edilen şehir, işgalden sonra ortaya çıkan veba salgınını da yaşamasından dolayı bu dönemde gelişim açısından oldukça kötü etkilenmiş ve gerilemiştir. Dünya savaşları esnasında da müttefikleri tarafından yoğun bombardımana tutulan şehir, savaşın sonunda harabeye dönüşmüştür. Savaş sonrasında özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin yardımı ve etkisi ile olumsuz etkileri üzerinden atabilmiş ve adeta baştan yaratılıp, yeniden inşa edilerek bugünkü büyüleyici mimarisine kavuşmuştur.

MÜNİH'TE DİL EĞİTİMİ

Sadece Almanya ile kalmayan ve dünyanın da en önemli ve kaliteli üniversiteleri arasında bulunan Münih Teknik Üniversitesine ev sahipliği yapan şehir, eğitim alanında üstün nitelikleri ve kurumları ile ön plana çıkmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere Almanya’da  eğitim almak için Münih’i tercih eden öğrencilere önem vermekte ve eşsiz imkanlar sunmaktadır. Almanya’nın teknoloji ve bilim başkenti olarak görülen bu şehirde herhangi bir eğitim almanın sağlayacağı ayrıcalık ve avantajları ise mesleki ve akademik alanda olduğu kadar kişisel gelişim açısından özel yaşamınızda da görme fırsatına sahip olacaksınız.

Kaliteli ve başarılı bir eğitimin yanı sıra kültür ve eğlence açısından da birçok farklı olanak sunan Münih’te, tüm boş vakitlerinizi yeni keşiflere harcayarak asla sıkılmaya fırsat bulamayacaksınız. Örneğin dünyanın en büyük on festivali arasında bulunan ve her yıl eylül ayının son haftası ile ekim ayının başında düzenlenen Oktoberfest’e katılma imkanına sahip olup eşsiz anılar biriktirebileceksiniz.

MÜNİH’İN İKLİMİ

Münih’in iklim yapısı nemli karasal ve okyanus iklimlerinin özelliklerinden oluşmaktadır. Şehir Alplere yakınlığından ve yüksekte bulunduğundan dolayı Almanya’da bulunan diğer şehirlere göre daha yağışlı ve karlı geçmektedir. Yıl boyu sıcaklıklar çok yükselmemekle beraber en sıcak günlerini Temmuzda en soğuk günlerini ise Ocak ayında yaşamaktadır. Yağışlar genellikle ilk baharın son dönemlerinde ve yaz aylarında daha sık görülmektedir, kış mevsiminde ise yağış azalmaktadır. Yağışın en fazla görüldüğü ay Haziranken en az görüldüğü ay ise Şubattır. Yıllık ortalama sıcaklık 12 derece civarındadır. Münih’i ziyaret etmek ve gezmek için en güzel zaman yağışın normale göre daha az ve havanın daha ılıman olduğu Mayıs ve Eylül aylarıdır.

MÜNİH’İN COĞRAFYASI

Münih, Bavyera Alplerinin kuzeyindeki düzlüklerde, İsar Nehri’nin kıyısına kuruludur. Şehir, deniz seviyesinden 520 metre yüksekliktedir. Güneyi buzul çağından kalma taşlardan oluşan kent, kuzeyinde bulunan kumlu platolar sayesinde toprak açısından oldukça verimlidir. 1954’ten beri Edinburgh/Birleşik Krallık, 1960’tan beri Verona/İtalya, 1964’ten beri Bordeaux/Fransa, 1972’den beri Sapporo/Japonya, 1989’dan beri Cincinnati/ABD, 1989’dan beri Kiev/Ukrayna ve Bakü/Azerbaycan ile kardeş şehir olan Münih aynı zamanda Dachau, Erding, Freising, Fürstenfeldbruck, Germering ve Starnberg yerleşimleri ile çevrilidir.

Almanya’nın en büyük üçüncü şehri olan Münih’in nüfusu yaklaşık 1,5 milyondur ve önemli bir bölümü de yabancılardan oluşmaktadır. Şehirde bulunan en büyük yabancı gruplarının başında Hırvatlar gelmektedir. Bunu sırasıyla Türkler, Yunanlar, Avustralyalılar, İtalyanlar ve Sırplar takip etmektedir. Şehre yerleşen yabancıların %37’si Avrupa Birliği’nden göç edenlerden oluşmaktadır.

GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Diğer Alman şehirleri gibi II. Dünya Savaşı sırasında harabeye dönüşen Münih, savaş sonrasında özgür, çağdaş, kültür ve teknoloji açısından lider ve yaşam standardı oldukça yüksek bir yerleşim yerine dönüşmeyi başarmıştır. Kendini tamamen yenileyen şehir, yeniden kurulumu sırasında tarihi izlerini kaybetmemiş ve geçmişini korumaya yönelik davranmıştır. Bu nedenle şehirde keşfedilecek oldukça fazla tarihi, kültürel, turistik yerler ve mimariler bulunmaktadır. Dil eğitimi almak için Münih’i tercih edenlerin burada bulunurken mutlaka ziyaret etmesi ve görmesi gereken yerlerden birkaçını şu şekilde listeleyebiliriz:

Marienplatz
Meryem Ana Meydanı olarak adlandırılan yer eskiden düello alanı ve buğday pazarı olarak kullanılmaktaydı. Günümüzde ise Münih’in kalbini oluşturan bu yer kafeler, müzeler, restoranlar, alışveriş yerleri ve kiliseler ile dolup taşmaktadır. Halen birçok tarihi yapıyı barındıran meydanda dikkatleri en çok çeken mimari ise 15. Yüzyılda Kutsal Roma İmparatoru I. Maximilian tarafından şehrin vebadan kurtuluşu üzerine yaptırdığı Mariensäule’dir (Meryem Ana Sütunu).

Altes Rathaus
Dilimizdeki karşılığı Eski Belediye Sarayı olan yapı, tarih boyunca birçok kez yenilenerek günümüze ulaşmış ve şehrin simgesi haline gelmiştir. Yapının sahip olduğu 85 metrelik kule sayesinde şehrin eşsiz manzarasını yukarıdan keşfetmeniz mümkündür. Belediye Sarayının gece ışıklandırması Meryem Ana Meydanı’nı aydınlatmaktadır ve büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır.

Deutsches Museum
Dünyanın en büyük bilim ve teknoloji müzesi olan Alman Müzesi, Münih şehrinde yer almaktadır ve ev sahipliği yaptığı eserlerle ziyaretçilerini kendine hayran bırakmaktadır.

Bavyera Ulusal Müzesi
Ortaçağda inşa edilen bir yapıda hizmet veren Bavyera Ulusal Müzesi, bu çağdan günümüze kadar uzanan koleksiyonları sergilemektedir. Müzede sergilenen koleksiyonlar arasında gotik taş oymaları, tablolar ve ahşap heykeller bulunmaktadır.

MÜNİH’TE YEME İÇME

Kültürel açıdan zengin ve renkli bir şehir olan Münih, mutfak konusunda diğer Alman şehirleri gibi zayıf kalmaktadır. Yerel mutfakta en çok kullanılan sebzeler patates, lahana, bezelye ve kuşkonmazken, et açısından daha zengin seçenekler mevcuttur. Bu şehirde fırınlar önemli bir yere sahipti ve her fırın kendine özgü farklı ekmekler üretmektedir. Münih mutfağının yerel lezzetleri arasında her mevsim tüketilen, dilimizdeki karşılığı patates çorbası olan ‘’Kartoffelsuppe’’, hem atışırmalık olarak geçen hem de et yemeklerinin yanında çokça tercih edilen patatesten yapılan ‘’Kartoffelknödel’’, Camambert peyniri, tereyağ, kimyon ve biberle hazırlanan ‘’Obatza’’, mantar soslu pirzola olan ‘’Jägerschnitzel’’, ülkemizde yenilen lahana dolmasına oldukça benzeyen ‘’Krautwickerl’’ sayılabilirken, tatlı seçenekleri arasında da ’’Apfelstrudel’’, vanilya soslu ve tarçınlı ‘’Dampfnudel’’ ve kızartılmış elma dilimlerinin üzerine şeker ve tarçın serpilerek yenilen ‘’Apfelkücherl’’ sayılabilir.

Yerel mutfağın yanı sıra dünya lezzetlerini tadabileceğiniz restoran seçenekleri de oldukça fazladır. Özellikle Münihliler tarafından çok sevilen ve tercih edilen İtalyan mutfağına özgü restoranlara sık rastlamak mümkündür.  Bunun yanı sıra Türkenstrasse ve Schellingstrasse isimli caddeler adeta bir kafe ve restoran cennetini oluşturmaktadır. Son olarak küçük bir dipnot düşmek gerekirse, Münih Almanya’nın en zengin şehri olarak geçmektedir ve bu nedenle burada fiyatlar diğer şehirlere oranla biraz daha yüksek olmaktadır.

ULAŞIM OLANAKLARI

Ulaşım konusunda Almanya’nın en rahat şehirlerinin başında gelen Münih, oldukça geniş ve sistematik bir toplu taşıma ağına sahiptir. Otobüs, metro, tramvay, taksi ve tren gibi birçok pratik ulaşım seçeneği bulunmaktadır. Toplu taşımanın haricinde şehir içinde bisiklet kullanımı da epey yaygındır. Münih’te en çok kullanılan ulaşım aracı otobüstür. Turistler tarafından da çokça tercih edilen bu seçenek 6,60 Euro karşılığında gün boyu kullanılan uygun bilet ücreti ve konforu açısından tercih edilmektedir. Taksi kullanımı mecbur oldukça tavsiye edilmemektedir çünkü ücretleri yüksek miktarlarda çıkabilmektedir. Bunların dışında, çok geniş olan metro (U-Bahn) ağı ve ve hat bağlantısı ile şehrin bir yerinden diğer yerine gitmek de çok kolaydır.

Yıl boyu binlerce yolcuya ev sahipliği yapan Münih Franz Josef Strauss Havalimanına ulaşmak da çok basittir. Havalimanından şehir merkezine ve tam tersi yöne ulaşım için biri direkt olarak diğeri ise aktarmalı olan iki tramvay (S-Bahn) hattı bulunmaktadır. Her iki hat sayesinde havaalanından merkeze veya merkezden havaalanına 45 dakikada ulaşım mümkündür.