BATH HAKKINDA

Bath, İngiltere’nin güney bölgesinde yer alan bir şehirdir. Heybetli mimarisi ve Roma kalıntıları ile dünyaca ünlü olan Bath, 40’tan fazla müze, iyi restoranlar, kaliteli alışveriş ve tiyatrolarla canlı bir şehirdir. İngiltere’nin başkenti Londra’nın 159 km batısında,  Avon nehri kıyısındadır. İngiliz kültür ve edebiyat tarihinde önemli yeri olan bu şehrin nüfusu, 2011 nüfusu sayımına göre yaklaşık 90 bindir.

Bath şehrinde İngiliz yazar Jane Austen adına adanmış bir müze bulunmaktadır. Bath şehri Jane Austen ve Charles Dickens’in hayatında ve eserlerinde sıklıkla yer almaktadır.  Turistler için birçok tarihi eser ve yapıyla ilgi çekici bir şehirdir ve günümüzde hilal şeklindeki zarif teraslarıyla ünlüdür.

Kentte yazılım, yayıncılık ve hizmet odaklı endüstriler bulunmaktadır. Tiyatroları, müzeleri, diğer kültürel ve sportif mekanları, her yıl bir milyondan fazla ziyaretçi alarak İngiltere’nin en önemli turizm merkezlerinden biri haline gelmiştir. Şehir Avon nehri sayesinde ılıman bir iklime sahiptir ve yılın birçok döneminde yağış almaktadır. Bath düşük suç oranı, düzenli ve huzurlu sokakları ile İngiltere’de dil eğitimi için tercih edilen şehirler arasındadır.

BATH TARİHİ

Bath, bölgede 400 yıl egemenlik süren Romalılar tarafından milattan sonra 1. yüzyılda Aquae Sulis adında bir kaplıca olarak kurulmuştur. Ortaçağ döneminde kurulan kaplıcalar, şifa bulmak isteyen insanlar tarafından ziyaret edilmekteydi. Kurulduğu dönemde aynı zamanda ortaçağ yün endüstrisi için de önemli bir şehir haline geldi. 18. Yüzyılda ise edebiyat ve sanatla ünlü zarif bir kaplıca şehrine dönüştü. Bu dönemde İngilizcede halk arasında kaplıca anlamına gelen Bath sözcüğü şehrin adı olarak kullanılmaya başlandı. 1590 yılında Kraliçe I. Elizabeth tarafından şehir statüsü verildi. Aynı zamanda doğal ve tarihi güzellikleriyle 1987 yılından itibaren Unesco Dünya Mirası listesinde yer almaktadır.

BATH DİL OKULLARI

Bath, İngiliz kültür ve tarihinin en belirgin olduğu şehirlerden biri olmasından dolayı, İngiltere’de dil eğitimi için öğrencilerin en çok tercih ettiği şehirlerdendir. Şehirde University of Bath ve Bath Spa University olmak üzere iki üniversite bulunmaktadır. Özellikle tarihi eserlere ve yapılara meraklı olan öğrenciler için birçok alternatif bulunur. Küçük bir şehir olması sayesinde kolaylıkla yürüyerek şehir merkezi gezilebilir.

Şehirde yaşayan İngiliz sayısının fazla olması İngilizce pratiği yapmak için önemlidir. Şehir içi ulaşım öğrencilerin şehri gezmesi için oldukça kolaydır. Ayrıca Londra’ya 1,5 saat mesafede olması büyük bir avantajdır. Burada eğitim veren dil okulları, bölgenin turistik yapısını gelen öğrencilere en iyi şekilde gösterebilmek için günübirlik veya hafta sonu gezileri düzenlerler. Şehirde ziyaretçiler için çok sayıda eğlence mekânı ve gece kulübü bulunmaktadır.

Bath diğer büyük şehirlere göre hem daha az masraflı hem de daha sakindir. Öğrenciler eğitimlerine odaklanırken, şehrin sosyal imkanlarından da fazlasıyla faydalanabilmektedirler. Bath’de dil eğitimi alan öğrenciler İngiltere’nin zengin bir tarih ve kültür mirası içinde yaşama şansı bulurlar.

GEZİLECEK YERLER

Bath şehrine gelenlerin gezmesi gereken yerlerin başında tarihi Roma Kaplıcaları gelmektedir. Aquare Sulis adı verilen kaplıcalar, 46 derece sıcaklıktadır ve cilt hastalıklarını iyileştirici özelliğe sahiptir. Alt katında bir müze yer almaktadır ve bu müzede tarihi Roma eserleri sergilenir. Dünyanın orijinalliği bozulmamış ender tarihi yapılarından olan Roma Kaplıcalarını her yıl tüm dünyadan milyonlarca kişi ziyaret etmektedir.

Ziyaret edilebilecek en özel yerlerden biri de Bath Abbey Manastrı’dır. 1499-1916 yılları arasında inşa edilen yapı, şehir merkezinden biraz yukarda bulunan bir tepededir. Ortaçağ mimarisinin en iyi korunmuş örneklerinden biridir ve Bath şehrindeki en büyük manastırıdır.

Bath Mimari Müzesi ve Holburne barındırdığı sanatsal ve tarihi eserlerle ziyaretçilerin hayranlıkla gezdiği yerlerdendir.

Prior Park 18. yüzyılda şair Alexander Pope ve bahçıvanı Capability Brown tarafından tasarlanmıştır. Park İngiliz peyzaj bahçesi stilindedir ve İngiltere’nin tarihi ve en özel parklarından biridir. Park içinde Prior Park Koleji bulunmaktadır. Parkın en ilgi çekici yanı gölün üstüne yapılan Palladian Köprüsü’dür.

John Wood the Younger tarafından 1767-1775 yılları arasında inşa edilen hilal şeklinde evler topluluğu The Royal Crescent de görülmesi gereken yerler arasındadır.

Royal Victoria Park adını Kraliçe Victoria’dan alır ve yemyeşil çimenlerinde piknik yapılabilecek, botanik parkı, müzik grupları, sirk gösterileri ve oyun aktiviteleriyle keyifli vakit geçirilebilecek, sakin ve temiz bir parktır. Bu parkta Mart-Ekim ayları arasında şehri tepeden gezebilmeyi sağlayan balon turları düzenlenmektedir.

The Circus kavşağı üç blok halinde sıralanmış binalardan oluşmaktadır.  Bath’ın simgesel yerlerinden biridir ve eşsiz bir yapı mimarisine sahiptir.

The Jane Austen Centre ünlü İngiliz yazar Jane Austen için yapılmış bir müzedir. Jane’in müzede balmumu heykeli bulunur ve Bath’de geçirdiği zamanın öyküsünü anlatır.

Pulteney Bridge Floransa’ da yer alan Ponte Vecchio köprüsü ile birlikte dünyanın en güzel köprüsü olarak kabul edilmektedir. Köprü üzerinde dükkanlar yer alır ve bu özelliği ile dünyadaki dört köprüden biri olduğu söylenir.

Sally Lunn’s Historic Eating House Bath şehrinin en eski evidir. Burada birbirinden lezzetli yiyecekler hazırlanmaktadır. Evin bun ve farklı çayları ünlüdür. Bu evde bulunan ekmek pişirme fırınının İngiltere’nin ilk fırını olduğu düşünülmektedir. Fırının yanında bulunan mağazada ilginç karışımlarla hazırlanmış, değişik reçeller ve tatlılar yenebilir veya satın alınabilir.

Bath Kraliyet Tiyatrosu 200 yaşında tarihi bir binaya sahiptir. 900 oturma kapasitesine sahip İngiltere’nin en saygın tiyatrolarından biridir ve Gürcü mimarisinin harika bir örneğidir.

Alexandra Park ve The Victoria Art Gallery’de birçok ziyaretçi tarafından ziyaret edilen Bath şehrinin en önemli gezi mekanlarındandır.