Yurtdışı eğitim sürecine başlarken, Google'da danışmanlık şirketlerini araştırdığımda karşıma ilk olarak ELT çıktı. İlk izlenimim, diğer firmalara göre çok daha profesyonel oldukları ve güven verdikleri yönündeydi. Bu yüzden iletişime geçmekte hiç tereddüt etmedim.
Danışmanım ELT Kadıköy ofisten Uğur Bey'di.
Üniversite başvurusu, okul kabulü, vize işlemleri gibi tüm aşamalar beklediğimden çok daha kolay geçti. Çünkü neyi ne zaman yapmam gerektiği, hangi evrakların gerekli olduğu gibi tüm detaylar bana en başından itibaren açıkça söylendi. Süreci düşünmek ya da araştırmak zorunda kalmadan, sadece uygulamaya odaklandım.
ELT’nin bu sistemli desteği sayesinde zamanımı verimli kullanabildim. Hatta hâlihazırda Türkiye’deki üniversite derslerimi de aksatmadan yürütebildim. Yani ELT, doğrudan Türkiye’deki eğitimime destek olmadı ama bana öyle bir zaman ve enerji kazandırdı ki, iki süreci bir arada götürebildim.
Şu an Almanya'da üniversite okumaktan son derece memnunum. Çünkü insan, çevresindeki insanların ortalamasıdır ve ben burada daha gelişmiş, daha bilinçli insanlarla birlikteyim. Bu da kişisel olarak beni yukarı çekiyor.
Almanya’daki üniversite ortamı İstanbul'dan, özellikle Yeditepe Üniversitesinden sonra bana daha sakin geldi. Ama bu sakinlik aslında akademik olarak daha derinleşmeye ve kendine odaklanmaya fırsat tanıyor. Her yerin kendine özgü avantajları ve dezavantajları var; bu yüzden bu tamamen tercih meselesi.
Sosyal hayatım ise oldukça renkli. İngilizce bir bölümde okuduğum için arkadaş çevrem uluslararası. Herkes İngilizce bildiği için iletişimde hiç zorluk yaşamıyorum. Türk ve yabancı arkadaşlarım karışık ve bu çok kültürlü ortam sayesinde hem sosyal hem de dil anlamında gelişme fırsatı buldum.
Süreçte en çok zorlandığım nokta, bir yandan Türkiye’deki üniversiteme devam ederken bir yandan Almanya’daki başvuru sürecine odaklanma konusunda içsel bir ikilem yaşamamdı. B planım olan Türkiye mi, yoksa odaklanmam gereken Almanya mı? Bu çelişki beni yıpratabilirdi. Ancak ELT sayesinde her şey netleşti ve yüküm hafifledi.
Kendi adıma konuşmak gerekirse, bu sürece yalnız girseydim büyük ihtimalle "bu Almanya işi çok zor galiba" deyip vazgeçerdim. Ama bir kurumla resmi olarak anlaşmak, insana hem sorumluluk hem de pes etmeme gücü veriyor.
Yurtdışında eğitim almayı düşünen herkese Almanya üniversitelerini önerim: Eğer bu hayali ciddi şekilde düşünüyorsanız, kendinizi çok sorgulamayın. Bir an önce harekete geçin. Gerçekten düşündüğünüz kadar karmaşık değil; doğru danışmanla her şey yoluna giriyor.
Bu süreci bu kadar sorunsuz ve güvenli hale getirdiği için ELT Kadıköy ofisine ve danışmanın Uğur Bey'e gönülden teşekkür ederim.